DİNİ – TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI
(TEKKE EDEBİYATI)
Tasavvuf, İslamiyet’in temel ilkelerine dayanarak nefsini tanıyıp onu terbiye edip ahlâkını güzelliştirerek dini yaşama ve bu yolla Allah’a ulaşma düşüncesidir. Tasavvuf düşünürlerinden de mutasavvıf ya da sûfî denir.
Ahmet Yesevi’nin 12. yüzyılda Hikmet adını verdiği şiirler, tasavvuf edebiyatının ilk örnekleri kabul edilir.
Tekke ve dergahlarda doğup gelişmiştir.
Halk edebiyatı ile klasik edebiyat arasında köprü vazifesi görür.
Belirli bir kitleye değil, herkese hitap eder.
Şairlerin çoğu medrese eğitimi almış, okur-yazar kimselerdir.
Şairler, bağlı bulundukları tarikatın inançlarını yaymak için şiiri bir araç olarak kullanılmıştır.
Şiirlerde biçimsel yetkinlikten çok tasavvuf düşüncesi ve dinsel değerleri yayma ön plandadır.
Didaktik yönü ağır basan bir edebiyattır.
Halkın anlayacağı bir dil kullanılmakla beraber Arapça ve Farsça sözcüklere yer verilmiştir.
Nesir tarzında yazılan eserler olsa da şiir ağırlıklı bir edebiyattır.
Şiirlerde hem hece hem aruz ölçüsü kullanılmıştır.
Nazım birimi genellikle dörtlük olmakla birlikte beyit de kullanılmıştır.
TEKKE EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ
İLAHİ
Allah aşkını ve dünyanın geçiciliğini dile getirmek Allah’ı övmek ve Allah’a yalvarmak için yazılan şiirlerdir.
Dinsel törenlerde özel bir ezgiyle okunur.
Çoğunlukla hece ölçüsüyle yazılır ancak aruzla yazılan ilahiler de vardır.
Nazım birimi genellikle dörtlüktür, koşmaya kafiye düzeninde yazılır (abab / cccb / dddb).
Beyitler şeklinde yazılan ilahiler ise gazel kafiye düzeniyle yazılır.
Genellikle hecenin 7’li, 8’li ve 11’li kalıbıyla yazılır.
Dörtlük sayısı genellikle 3 ile 7 arasında değişir.
Tarikatlara göre çeşitli adlar alır. Buna göre ilahi nazım türü;
• Mevlevilerde ‘’âyin’’
• Bektaşilerde ‘’nefes’’
• Gülşenîlerde ‘’tapuğ’’
• Halvetîlerde ‘’durak’’
• Diğer bazı tarikatlarda ‘’cumhur’’
adını alır.
Bu türün en önemli temsilcisi 13.yy. Tasavvuf şairi Yunus Emre’dir.
2.NEFES
Bektaşi şairlerinin yazdıkları, Bektaşi düşüncesini dile getirdikleri tasavvufi şiirlerdir.
Vahdet-i vücût (Allah’ın birliği), Hz. Muhammet ve Hz. Ali için övgüler söylenir.
Bektaşi törenlerinde saz eşliğinde ve belli bir ezgiyle söylenmesi gelenek haline gelmiştir.
Daha çok 7’li, 8’li ve 11’li heceyle yazılır ancak aruzla yazılan nefesler de vardır.
Dörtlük sayısı 3-7 arasında değişir ve koşma gibi kafiyelenmiştir: abab, cccb, dddb…
Şekil bakımından ilahi nazım türüyle aynıdır.
Kaygusuz Abdal, Pir Sultan Abdal, Dertli bu türün önemli şairleridir.
3. NUTUK
Tarikat önderlerinin tarikata yeni giren mürit ve dervişlere; tarikatın ilkelerini, adap ve erkanını öğretmek için söylediği ahlâkî, didaktik şiirlerdir.
Nutuklar bir yol gösterici, bilgilendirici işlevi görür.
Yalnızca okunmak üzere yazılır.
Dörtlükler halinde hece ölçüsüyle yazılır, koşma uyak düzeniyle uyaklanır: abab, cccb, dddb…
DEVRİYE
Ezelden beri var olan insan ruhunun ve bütün varlıkların Allah’tan geldiği ve yine ona döneceği düşüncesini (devir nazariyesi) şiirlerdir.
ŞATHİYE
• Din ve tasavvuf gibi ciddi konuları teklifsiz ve iğneleyici bir dille anlatan şiirlerdir.
• Daha çok Bektaşi şairleri tarafından söylenen şathiyelerde mecaz ve simgelerle dolu, anlaşılması zor, kapalı bir üslup vardır.
• Bu türün en başarılı temsilcisi Kaygusuz Abdal’dır.