- Aşağıdaki parçalarda edebiyatın hangi bilim dalıyla ilişkisi olduğunu metinlerden yola çıkarak
yorumlayınız.
Emile Zola’nın yirmi iki yılda yazdığı yirmi romandan oluşan Rougan-Macquart dizisinin on yedinci
kitabı Hayvanlaşan İnsan, insanın öldürme içgüdüsünü ve nasıl bir kötülük makinesine
dönüşebileceğini anlatır.
(…………………………………..)
Şair Evlenmesi oyunu, alafranga davranışları ve kıyafetiyle mahallelinin pek de hoşuna gitmeyen
Müştak Bey adında yoksul fakat ileri görüşlü bir şairin sevip istediği genç ve güzel Kumru Hanım
yerine onun huysuz ve yaşlı ablası Sakine Hanım’la evlenmeye mecbur edilmesini konu edinir.
(…………………………………..)
Vurun Kahpeye romanı, idealist öğretmen olan İstanbullu Aliye’nin Anadolu’da bir kasabaya gidip
Millî Mücadele’ye destek vermesi ve o günlerdeki Anadolu halkının Millî Mücadele’ye bakışı, tutumu
ve Kuvayimilliye’ye karşı tavırlarını anlatır.
(…………………………………..)
2. Gecekondu sorununu küresel ölçekte ele alan Amerikalı araştırmacı ve akademisyen
Mike Davis, sorunla ilgili çok umutsuz ve karamsar bir öngörüde bulunmaktan kendini alamaz:
“Geleceğin kentleri, ilk kuşaktan şehir planlamacılarının hayal ettiği gibi cam ve çelikten değil,
büyük oranda kaba tuğla, saman, geri dönüştürülmüş plastik, biriket ve hurda tahtalardan inşa
edilecektir. Yirmi birinci yüzyılın kent dünyası, gökyüzüne yükselen ışıklı kentler yerine büyük
oranda çerçöp, dışkı ve pislik içine gömülmüş kentlerden oluşmaktadır. Hatta postmodern
gecekondu mahallelerinde oturan bir milyar kent sakininin geriye bakıp kent hayatının ilk
dönemlerinde, dokuz bin yıl önce Anadolu’da kurulmuş olan Çatalhöyük’ün dayanıklı kerpiç
evlerine imrenmesi işten bile değildir.”
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak doğru olanları D, yanlış olanları Y harfi ile işaretleyiniz.
( ) Açıklayıcı anlatım vardır.
( ) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
( ) Tanık gösterme vardır.
( ) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
( ) Tanımlara yer verilmiştir.
( ) Deyim kullanılmıştır.
3. İşsiz, güçsüz kaldığım gurbet ellerinde köşe pencerem, kendimce Abdülhak Hamid’in “Kürsü-i
temaşa”sı yerine geçerdi. Yabancı memleketlerde bir kasabaya sokulup uzun müddet yaşamaktaki
azabın ne olduğunu bilir misiniz? Beş on gün çarşı sokak gezdikten sonra, tanıdık çehre,
alışabileceğiniz yer bulamamaktan bezer, odanıza girer, yalnızlığın içine sinersiniz. Can sıkıntısının bir
sesi vardır; bunu ancak böyle bir zamanda, o gurbet odasında duyarsınız: Eski mobilyaların tahtalarını
dişleyen gizli kurtların biteviye çıkardığı kemirici, işleyici ses… Birden eskiyiveren gönlünüzde bu kurdu
ve bu sesi işitirsiniz ve oyduğu delikten incecik tozların içinize biriktirdiğini duyarsınız.
Refik Halid Karay, Gurbet Hikâyeleri
Yukarıdaki parçadan, aşağıda istenilenlere örnek oluşturan ikişer sözcük yazınız.
Yalın durumda ad
Belirtme durumunda ad
Yönelme durumunda ad
Bulunma durumunda ad
Ayrılma durumunda ad
İyelik eki almış ad
Çoğul ad
Somut ad
Soyut ad
Özel ad
Tür adı
4. Aşağıdaki ifadelerde dil hangi işlevde kullanılmıştır, yanındaki boşluğa yazınız.
• “Muhteşem Cuma” indirimlerini kaçırmayın! …………………………………………..
• Faruk Nafiz, memleketçi şiirin önünü açan şairimizdir. …………………………………………..
• Sıfatlar adların önüne gelir. …………………………………………..
• Ben sana mecburum bilemezsin.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum …………………………………………..
• Anlattıklarımı anlamayan var mı? …………………………………………..
• Artık kimseye güvenim kalmadı. …………………………………………..
5. Aşağıdaki metinde kullanılan hikâye anlatım tekniğini, anlatıcı ve bakış açısını belirleyerek
ilgili yerlere yazınız.
Yürümenin de tadı yok. Hava bunaltıcı, lodos olmalı. Varislerim ağrıyor, ayaklarım şişmiş.
Rastgele yürüyorum. Nereye gitmeli? Oysa ne çok işim var yapılacak. Dosyalar, faturalar,
telefonlar, merhabalar, güle güleler, kopuk düğmeler, kitaplar, dergiler… Hesapları
tutturamadım yine. Bir haftalık muhasebeyi yeniden gözden geçirmek gerekecek. Sıra
bekleyen bir sürü mektup. Böyle yapmazdım ben. Hele mahpushane mektuplarına.
Keyifsizken yazılan mektubun da tadı yok. Anlatım Tekniği:
Bakış Açısı:
Anlatıcı:
6. Aşağıdaki cümlelerin doğru ya da yanlış olduğunu belirleyerek parantez içerisine
yazınız.
( ) Hikâyede yazarla anlatıcı her zaman aynı kişidir.
( ) İç konuşma tekniğinde kişilerin karşılıklı konuşmalarına dayalı bir anlatım
benimsenmektedir.
( ) Edebiyatımızda olay tarzı hikâyenin en önemli temsilcisi, Ömer Seyfettin’dir.
( ) Türk edebiyatında ilk hikâye örneği Servetifünun Dönemi’nde verilmiştir.
( ) Olay hikâyelerinde serim, düğüm ve çözüm bölümlerine yer verilir.
7. Aşağıdaki adları yapılarına göre inceleyiniz. (Basit, Türemiş, Birleşik)
Uyurgezer
Öğrenci
Bahçesi
Ayakkabı
Çocuklar
Ülkeni
8. Aşağıdaki boşlukları uygun ifadelerle doldurunuz.
• İletişimin gerçekleştiği ortama ………………………. denir.
• Öğretici metinlerde dil ……………………… işlevde kullanılır.
• Edebiyat, güzel sanatlar içerisinde……………………….. sınıfında yer alır.
• Bir konuda bilgi vermeyi amaçlayan bir konuşmayı işitsel ve görsel ögelerle destekleyen araçlara
……….. denir.
• Durum hikâyesinin Türk edebiyatındaki temsilcileri ………………………………… ve …………………………………………
• Anlatıcının olaylara ve kahramanlara hakim olduğu bakış açısına …………………………………………. denir.
9. Aşağıdaki metini yazılış amaçlarına göre sınıflandırınız. Sınıflandırma nedeninizi dörder madde olacak şekilde yazınız.
Türk edebiyatında durum hikâyeciliğinin öncülerinden olan Sait Faik, Adapazarı’nda doğdu. İlk ve orta
öğrenimini Adapazarı, İstanbul ve Bursa’da tamamladıktan sonra bir süre edebiyat ve ekonomi eğitimi
aldı. Klasik hikâye tekniğinden uzak, kendine has bir anlatım tarzı geliştirdi. Bireyin iç dünyasını esas alan
eserlerinde çağrışımlardan yararlanarak şiirsel bir üslup kullandı. Hikâye, şiir, röportaj ve roman türlerinde
eser verdi.
Edebiyat bir düşünce aktarma biçimidir. Önce zihinde başlar. Edebi eserleri
meydana getirmek için öncelikle zihinde bilgi depolaması yapılır. Zihin sürekli
kaydeder. Yaşantılar, sevdiklerimiz, özlem duyduklarımız ve hayallerimiz depolanır.
Depolandıktan sonra zihinde işlenir. İşlenen bilgiler depolandığı yerden çıkarak
öyküde, romanda, şiirde yer edinir. Başkalaşmış şekilde karşımıza bir edebi eser olarak
çıkar.
10. Bu parçada edebi eserlerle ilgili vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gerçekleri dolaysız, açık bir biçimde ifade ettikleri
B) Deneyimlenmiş duygu ve düşüncelerden izler taşıdığı
C) Okuyucuya yol gösterici bir rol üstlendiği
D) Kalıcılığı düş ve gerçeği harmanlayarak yakaladığı
E) Teorik bilgilerle de başarılı şekilde yazılabileceği
11. Aşağıdaki cümlelerde yer alan yazım yanlışlarını düzelterek yanlarına yazınız.
• Sağolsun, onun da oğlunun da çok iyiliğini gördük. (………………………………………………….)
• İstiyorumki herkes emeğinin karşılığını alsın. (………………………………………………….)
• Oturup herşeyi enine boyuna konuşmalıyız. (………………………………………………….)
• Bahçelievler’de Orhan Veli caddesinde oturuyorum. (………………………………………………….)
• 2018 yılının eylül ayında İstanbul’daki göreve başlayacaktım. (………………………………………………….)
• 16. yüzyılda Osmanlı’lar büyük bir medeniyet kurmuştu. (………………………………………………….)
• Bu işi oldu bittiye getirmenize izin vermeyeceğim. (………………………………………………….)
• Çoğu şey gibi, göz yaşlarını da unuttuk, hatta onları küçümsedik. (………………………………………………….)
• Yaş otuzbeş deyip kenara çekilmek olur mu hiç? (………………………………………………….)
• Zihinine kazınan şu satırlara iyi bak ki onları unutmayasın. (………………………………………………….)
12. Elvanlar ( ) da ihtiyar bir kılavuz aldık ( ) Köyün bir kısmı yanmış ( ) perişan ( ) fersiz ve şaşkın
gözlerle kamyon denilen canavarın lüzumsuz gürültüsüne bakıyordu ( ) Herkesin ruhunda sonu
gelmeyen ezilişin ( ) açlığın ( ) her günün gizli felaket ihtimallerinin yoğurduğu ümitsizlik ve ilgisizlik
vardır ( ) Parayı ne yapacaklardı ( ) Ne alırdı ki ( ) Yalnız zayıf yüzlü bir ihtiyar ( ) halsiz bir sesle ( ) ( )
Ben İnay’a kadar yolu biliyorum fakat beni Uşak’a götürürseniz ve bana orada bir okka tuz verirseniz
gelirim ( ) ( ) dedi ( )
Bu parçada boş bırakılan yerlere uygun noktalama işaretlerini yerleştiriniz.